Kişisel Alan
Vicdan bir ressamın atölyesinin en büyük zorluğudur.
15. İstanbul Bienali’nin komşu etkinliği olan 14 Eylül 2017 Perşembe günü Macar Kültür Merkezi’nde açılan Macar Sanat Akademisi Güzel Sanatlar Bölümü'nün 25 sanatçısının eserlerinden oluşan "Kişisel Alan" adlı serginin ressamlarından Sandor laszlo Veress “komşuluk” "Kişisel Alan" adlı sergi üzerine manifestosu “Vicdan bir sanatcının atölyesinin en büyük zorluğudur. Günümüzde acımasız zulüm biçimde olan dünyadaki dürtülere verilen cevaptır.”
Sandor laszlo Veress’in ilgimizi çeken yazısı; “Ben tabloyu karmaşık türlerin sanatsal bir uygulaması olarak düşünen kuşağa aitim bu uygulama görsel uygulamayı konutu görsel adımları içerir.
Vicdan bir sanatcının atölyesinin en büyük zorluğudur. Günümüzde acımasız zulüm biçimde olan dünyadaki dürtülere verilen cevaptır. Ressam insana, ruha, çevresine karşı yapılan acımasız saldırıları en ağır tecrübe olarak algılıyor. Onu bütün bu savunmasızlık gayri insalcıllık ruh hali içinde neredeyse öngörülemeyen gizli bir gücün erdeminin konusu yapar.”
Macar Sanat Akademisi Güzel Sanatlar Bölümünün önde gelen sanatçılarının eserlerinin yer aldığı seçki sergiye, Macaristan İstanbul Başkonsolosu Balázs Hendrich ve Macar Sanat Akademisi genel sekreteri Dr. Tamás Gergely Kucsera, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat başta olmak üzere çeşitli yabancı konsolosluk temsilcileri, iş, siyaset, akademi ve sanat dünyasının önemli isimleri elit sanatseverler katıldı.
Macaristan İstanbul Başkonsolosu Balazs Hendrich, yaptığı açılış konuşmasında sergiye destek veren ve emeği geçenlere teşekkür etdi.
Akademi olarak Kişisel alan algılaması hakkındaki düşünceleri; Alanın kişisel algılaması görsel sanatcı için günlük hayatın deneyimleriyle iç içe geçmiş durumdadır. Gördüğünü yaşar ve yaşadığını görür. Klasik ve modern sanat eserlerinde, filmlerde, fotograflarda, meydana gelen alanlar ve mekan kavramı eserleri izleyicinin yüzyıllar boyu sanatseverlerin görme duygusunu bilinçsiz bir şekilde değiştirir. Dünyayı artık erişmenin ötesinde mekanda deneyimleyip yenilenen bağdaşmalarıyla algılıyoruz. Kişisel alan insanlar arasındaki ilişkiler ve şahsi yer gereksinimi doğrultasında oluşur. Günlük iletişimde evde köyde şehirde hakiki ve hayali alanların boyutu içlerindeki uyum ve mesafelerin doğru oluşturulması hayati derecede önemlidir. Bu mesafelerin ölçeği ülkelere halklara göre değişir. İletişimde bireyler arasındaki mesafe konusunu ayrı bir bilim dalı inceler. Güzel sanatlar yine algılanan alanı kendi araçlarıyla sanatcının öznel bakış açısından ele alır. Figüratif eserlerde fiğürler arasındaki mekan ön plana çıkar. Soyut eserlerde ise olgusal anlamdan ayrılmış unsurların harmonisi vurgulanır. Sanat eserleri kendi iç sanal alanına sahip olmakla dış alana gerçekci detaylara ve dokuya ve saçtıkları bir alana sahiptirtirler. Eserlerin tekrarı olmayan eşsiz bir havası vardır. Resimler, heykeller, binalar bu havayı asırlar boyu muhafaza etmiştir.
Macar Sanat Akademisi genel sekreteri Dr. Tamas Gergely Kucsera konuşmasında “Akademimizin 9 bölümünden biri görsel sanatlara ait. 15.nci İstanbul Bienaline ek olarak serginin konusunun “komşuluk” üzerine kurulmuş olmasından dolayı mutluyum. “Kişisel alan” ve “iyi komşu” iki ana temadan oluşuyor ve bu iki alanı felsefeye yönlendirirsek, şahsi alanımızın dışına çıkarak tanımlayabilir ve tanıyabiliriz. Şahsi alanımızdan çıktığımız zaman ise iyi bir komşuya rastlamak ne kadar güzeldir diye düşünüyorum. Bu anlamda bienalin ve sergimizin ana temaları çakışıyor, beraber yürüyor."dedi
Sanat faaliyetinin 30 yıl boyunca sürmesinin kolay olmadığını söyleyen İKSV Genel Müdürü Görgün Taner “İstanbul çok önemli günlerden geçiyor. İstanbul'da bu hafta sanat adına çok önemli faaliyetler gerçekleşiyor. 15. İstanbul Bienali bunların en önemlisi, şu anda bienalin ön izleme günlerinin içerisindeyiz, Cumartesi günü kapılarını halka, İstanbullulara, yurt içi ve yurt dışından misafirlere açacak." Şeklinde konuşmasına devam ederek, 15. İstanbul Bienali'nin de destekcilerinden, Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat'a teşekkür etti.
"Kişisel Alan" isimli sergi hakkında "Bienale paralel birçok sanat faaliyeti oluyor. Bienal, kente bu anlamda da çok büyük canlılık getiriyor. Hem sanat dünyasının hem de sanatçıların kaynaşması için bir platform özelliği taşıyor. Sanat, hem kendimizi ifade için hem de dünyada yaşayan 7 milyar insanın yaşadığı ortamı çok daha yaşanılabilir ve anlaşılabilir bir hale gelmesi için, içinde olmamız gereken en önemli uğraşlardan ve ifade şekillerinden biridir diye düşünüyorum ve bu nedenle yaşasın sanat diyorum."şeklinde konuşmasını noktaladı.
Sergi açılışı konuşmaların ardından konsepte uygun İlkay Türkoğlu Özgür ve Şebnem Göksel, tarafından mükemmel bir çağdaş sanat performansı sergilendi.
Performanslarıyla, "Neler alanımıza habersizce giriveriyor? Neleri ve kimleri davet ediyor ya da reddediyoruz ve alanımıza girenler bizi ne kadar dönüştürüyorlar?" sorularını dans ederek izleyicilere aktardılar.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Çağdaş Dans Anasanat Dalı'nda doktoralarını tamamlayan Yrd. Doç. İlkay Türkoğlu Özgür ve Şebnem Yüksel ile yaptığımız kısa söyleşide
“Serginin açılışında gerçekleştirdiğimiz ve izleyicilere kişisel alan kavramını sorgulatan bu interaktif performansımız büyük bir ilgiyle karşılanması bizleri memnun etdi. " Neler alanımıza habersizce giriveriyor? Neleri ve kimleri davet ediyor ya da reddediyoruz? Alanımıza girenler bizi ne kadar dönüştürüyorlar?" soruları, performans boyunca izleyicilerin her biri tarafından farklı yanıtlar buldu.”şeklinde bir solukda aldığımız cevap oluyor.
Yaptıkları Performansı hakkında ikilinin uzun senelerdir beraber koreografik ve doğaçlama performanslar yapmakta ve alanlarında çeşitli eğitimler vermekte olduğunu öğreniyoruz.
Şebnem Yüksel, beden ile farklı sanat disiplinleri arasındaki etkileşimi araştırken, İlkay Türkoğlu Özgür de Akademik çalışmalarını, yaratım süreçlerine ve bedenin fiziksel, anatomik, duygusal değişimlerinin yaratım sürecine etkisi üzerine yoğunlaştırdığını şeklinde bilgilendiriliyoruz.
Sergi, 12 Kasım 2017 tarihine kadar sanatseverlere kapılarını açık tutacak.
yilmazparlar@yahoo.com
Vicdan bir ressamın atölyesinin en büyük zorluğudur.
15. İstanbul Bienali’nin komşu etkinliği olan 14 Eylül 2017 Perşembe günü Macar Kültür Merkezi’nde açılan Macar Sanat Akademisi Güzel Sanatlar Bölümü'nün 25 sanatçısının eserlerinden oluşan "Kişisel Alan" adlı serginin ressamlarından Sandor laszlo Veress “komşuluk” "Kişisel Alan" adlı sergi üzerine manifestosu “Vicdan bir sanatcının atölyesinin en büyük zorluğudur. Günümüzde acımasız zulüm biçimde olan dünyadaki dürtülere verilen cevaptır.”
Sandor laszlo Veress’in ilgimizi çeken yazısı; “Ben tabloyu karmaşık türlerin sanatsal bir uygulaması olarak düşünen kuşağa aitim bu uygulama görsel uygulamayı konutu görsel adımları içerir.
Vicdan bir sanatcının atölyesinin en büyük zorluğudur. Günümüzde acımasız zulüm biçimde olan dünyadaki dürtülere verilen cevaptır. Ressam insana, ruha, çevresine karşı yapılan acımasız saldırıları en ağır tecrübe olarak algılıyor. Onu bütün bu savunmasızlık gayri insalcıllık ruh hali içinde neredeyse öngörülemeyen gizli bir gücün erdeminin konusu yapar.”
Macar Sanat Akademisi Güzel Sanatlar Bölümünün önde gelen sanatçılarının eserlerinin yer aldığı seçki sergiye, Macaristan İstanbul Başkonsolosu Balázs Hendrich ve Macar Sanat Akademisi genel sekreteri Dr. Tamás Gergely Kucsera, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat başta olmak üzere çeşitli yabancı konsolosluk temsilcileri, iş, siyaset, akademi ve sanat dünyasının önemli isimleri elit sanatseverler katıldı.
Macaristan İstanbul Başkonsolosu Balazs Hendrich, yaptığı açılış konuşmasında sergiye destek veren ve emeği geçenlere teşekkür etdi.
Akademi olarak Kişisel alan algılaması hakkındaki düşünceleri; Alanın kişisel algılaması görsel sanatcı için günlük hayatın deneyimleriyle iç içe geçmiş durumdadır. Gördüğünü yaşar ve yaşadığını görür. Klasik ve modern sanat eserlerinde, filmlerde, fotograflarda, meydana gelen alanlar ve mekan kavramı eserleri izleyicinin yüzyıllar boyu sanatseverlerin görme duygusunu bilinçsiz bir şekilde değiştirir. Dünyayı artık erişmenin ötesinde mekanda deneyimleyip yenilenen bağdaşmalarıyla algılıyoruz. Kişisel alan insanlar arasındaki ilişkiler ve şahsi yer gereksinimi doğrultasında oluşur. Günlük iletişimde evde köyde şehirde hakiki ve hayali alanların boyutu içlerindeki uyum ve mesafelerin doğru oluşturulması hayati derecede önemlidir. Bu mesafelerin ölçeği ülkelere halklara göre değişir. İletişimde bireyler arasındaki mesafe konusunu ayrı bir bilim dalı inceler. Güzel sanatlar yine algılanan alanı kendi araçlarıyla sanatcının öznel bakış açısından ele alır. Figüratif eserlerde fiğürler arasındaki mekan ön plana çıkar. Soyut eserlerde ise olgusal anlamdan ayrılmış unsurların harmonisi vurgulanır. Sanat eserleri kendi iç sanal alanına sahip olmakla dış alana gerçekci detaylara ve dokuya ve saçtıkları bir alana sahiptirtirler. Eserlerin tekrarı olmayan eşsiz bir havası vardır. Resimler, heykeller, binalar bu havayı asırlar boyu muhafaza etmiştir.
Macar Sanat Akademisi genel sekreteri Dr. Tamas Gergely Kucsera konuşmasında “Akademimizin 9 bölümünden biri görsel sanatlara ait. 15.nci İstanbul Bienaline ek olarak serginin konusunun “komşuluk” üzerine kurulmuş olmasından dolayı mutluyum. “Kişisel alan” ve “iyi komşu” iki ana temadan oluşuyor ve bu iki alanı felsefeye yönlendirirsek, şahsi alanımızın dışına çıkarak tanımlayabilir ve tanıyabiliriz. Şahsi alanımızdan çıktığımız zaman ise iyi bir komşuya rastlamak ne kadar güzeldir diye düşünüyorum. Bu anlamda bienalin ve sergimizin ana temaları çakışıyor, beraber yürüyor."dedi
Sanat faaliyetinin 30 yıl boyunca sürmesinin kolay olmadığını söyleyen İKSV Genel Müdürü Görgün Taner “İstanbul çok önemli günlerden geçiyor. İstanbul'da bu hafta sanat adına çok önemli faaliyetler gerçekleşiyor. 15. İstanbul Bienali bunların en önemlisi, şu anda bienalin ön izleme günlerinin içerisindeyiz, Cumartesi günü kapılarını halka, İstanbullulara, yurt içi ve yurt dışından misafirlere açacak." Şeklinde konuşmasına devam ederek, 15. İstanbul Bienali'nin de destekcilerinden, Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat'a teşekkür etti.
"Kişisel Alan" isimli sergi hakkında "Bienale paralel birçok sanat faaliyeti oluyor. Bienal, kente bu anlamda da çok büyük canlılık getiriyor. Hem sanat dünyasının hem de sanatçıların kaynaşması için bir platform özelliği taşıyor. Sanat, hem kendimizi ifade için hem de dünyada yaşayan 7 milyar insanın yaşadığı ortamı çok daha yaşanılabilir ve anlaşılabilir bir hale gelmesi için, içinde olmamız gereken en önemli uğraşlardan ve ifade şekillerinden biridir diye düşünüyorum ve bu nedenle yaşasın sanat diyorum."şeklinde konuşmasını noktaladı.
Sergi açılışı konuşmaların ardından konsepte uygun İlkay Türkoğlu Özgür ve Şebnem Göksel, tarafından mükemmel bir çağdaş sanat performansı sergilendi.
Performanslarıyla, "Neler alanımıza habersizce giriveriyor? Neleri ve kimleri davet ediyor ya da reddediyoruz ve alanımıza girenler bizi ne kadar dönüştürüyorlar?" sorularını dans ederek izleyicilere aktardılar.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Çağdaş Dans Anasanat Dalı'nda doktoralarını tamamlayan Yrd. Doç. İlkay Türkoğlu Özgür ve Şebnem Yüksel ile yaptığımız kısa söyleşide
“Serginin açılışında gerçekleştirdiğimiz ve izleyicilere kişisel alan kavramını sorgulatan bu interaktif performansımız büyük bir ilgiyle karşılanması bizleri memnun etdi. " Neler alanımıza habersizce giriveriyor? Neleri ve kimleri davet ediyor ya da reddediyoruz? Alanımıza girenler bizi ne kadar dönüştürüyorlar?" soruları, performans boyunca izleyicilerin her biri tarafından farklı yanıtlar buldu.”şeklinde bir solukda aldığımız cevap oluyor.
Yaptıkları Performansı hakkında ikilinin uzun senelerdir beraber koreografik ve doğaçlama performanslar yapmakta ve alanlarında çeşitli eğitimler vermekte olduğunu öğreniyoruz.
Şebnem Yüksel, beden ile farklı sanat disiplinleri arasındaki etkileşimi araştırken, İlkay Türkoğlu Özgür de Akademik çalışmalarını, yaratım süreçlerine ve bedenin fiziksel, anatomik, duygusal değişimlerinin yaratım sürecine etkisi üzerine yoğunlaştırdığını şeklinde bilgilendiriliyoruz.
Sergi, 12 Kasım 2017 tarihine kadar sanatseverlere kapılarını açık tutacak.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder