sinema etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sinema etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Mart 2016 Cuma

SİYAD TÖRENE DAMGA VURANLAR-YILMAZ PARLAR


SİYAD TÖRENE DAMGA VURANLAR
Sinema Yazarları Derneği. (SİYAD) tarafından düzenlenen 48.Ödülleri, 2 mart 2016 Çarşamba gecesi, Şişli Kent Merkezi'nde gerçekleşen törenle sahiplerini buldu. Törende gözler Kültür ve Turizm Bakanını, Valiyi, Belediye Başkanını aradı ve Duayen SİYAD Onur Başkanı Atilla Dorsay tarafından dile getirildi.
Şişli Kent Kültür merkezindeki törene damgasını vuranlar; Tül Akbal Süalp, Cem Yılmaz, Atilla Dorsay, Defne Hamlan, Murathan Mungan Emin Alper,
-Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Başkanı Tül Akbal Süalp "İnsanın aklındakileri ile söyleyebilecekleri şeyler arasındaki mesafe uzaklaştıkça durum zorlaşıyor. Onun için çok fazla konuşamayacağım. Birlikte gülebilmenin ve eğlenmenin, insanlara güç verdiğini muazzam dayanışma ve direnme sağladığını biliyorum. Sinemanın da böyle bir gücü var"
-Cem Yılmaz yaptığı esprilerle geceye renk katarak, enerji katsayısını artırdı.
-Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Onur Başkanı Duayen Atilla Dorsay “Siyaset: artık heryerde Oscar’larda bile. 
Aslında eski: Jane Fonda’ve vanessa redgrave’in  vietnam protestoları, Brando’nun Baba Oscar’ını Kızılderili protostosu için reddetmesi, vs
*******.
Böyle sorunlu dönemlerde siyaset heryere bulaşır. Çünkü sonuç olarak sanat ülke sorunlarından ve siyasetten bağımsız ve kopuk olamaz, olmamalıdır.
*******
SİYAD’ın da bu konuda parlak bir geçmişi var.  Bakanların, Valilerin ve belediye başkanlarının
önünde az protesto yapılmadı. Artık kara liste’deyiz!...Kolay kolay hiçbir kanal gecemizden canlı
yayın yapamaz!...”

-Tiyatrocu Defne Halman’ın yıkılan Beyoğlu Emek Sineması protestosu “Emek bizim İstanbul bizim”
-Yazar Murathan Mungan “Dilsiz sinema”
-En iyi film ödülüne layık görülen Abluka fimiyle  en iyi yönetmen,  en iyi kurgu ve en iyi senaryo gibi ödülleri kazanan Emin Alper
Alper'e ödüllerini Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve Yazar Murathan Mungan verdi.
Ödül töreninde   Ahmet Soner, Menderes Samancılar, Gülsen Tuncer ve Hilmi Etikan Onur Ödülü'ne layık görüldü.
Yılın En iyi Yabancı Film Ödülü “Mad Max: Fury Road”a verilirken, “Emek Ödülü”  Emek Sineması yer göstericileri Murat Aldemir ile Hayri Akkoç’a verildi.
Sunuculuğunu oyuncu Tuğrul Tülek'in yaptığı törende açılış konuşmasını yapan, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Başkanı Tül Akbal Süalp, tüm sanat dallarından farklı olarak sinemanın kollektif bir sanat dalı olduğunu belirtdi.
Cem Yılmaz da, en iyi yabancı film ödülünü açıklamak için sahneye çıktı.  Cem Yılmaz "Yabancı film kazananı açıklamam için beni seçtiğiniz için teşekkür ederim. Bu,Türk sinemasına ne kadar yabancı olduğumu vurgulamak için yapılmış bir kelime oyunu. Bundan bile çok mutluyum. Sinema Yazarları Derneği’nin ödül törenlerini çok sıkı takip ediyorum. O zamandan beri SİYAD törenlerinde hiç ödül almadım. Bu bana birazcık (Leonardo) Di Caprio’yu hatırlatıyor. Elbette o gün de gelecektir"  
Ödül veren Atilla Dorsay “SİYAD Töreni hakkında ve seçimler hakkında
yeni ekip: gençler-onların tarzı olmalı,eminim başaracaklar. CNN Türk’de Oscar
töreni sonrasında Yekta Kopan: İşte Oscar’lar bitti, iki gün sonra
da SİYAD gecesi var.... .Eyvah dedim, yine kıyaslamaya ve bize giydirmeye
davetiye çıkardı Yekta..Hıncal Uluç yine köşesinde pusuya yatmış bekliyordur..
O görkemle bizi kıyaslamak ya da Cesar’ı veya Bafta’yı kıyaslamak...
olacak şey mi? Onların 88. yılıydı. bizimse 48.yani en azından 8’ sayısında
buluştuk. gerisi de gelir...
 
siyaset: artık heryerde. oscar’larda bile.  aslında eski: Jane Fonda’ve vanessa redgrave’in
Vietnam protestoları, Brando’nun Baba Oscar’ını kızılderili protostosu için reddetmesi, vs.

Amerikan demokrasisine ve görece basın özgürlüğüne rağmen protesto edecek

birşey hep vardır. bu yıl da ırk ayrımı protesto edildi: sahneye siyahileri yığarak.taciz/tecavüz
olayı (Biden-Gaga uyumu: Lady Gaga’yı bizzat başkan yardımcısı Joe Biden sundu) ). ve çevresel mesajlar. Özelikle Di Caprio tarafından...
böyle sorunlu dönemlerde siyaset heryere bulaşır. çünkü sonuç olarak sanat ülke sorunlarından ve siyasetten bağımsız ve kopuk olamaz, olmamalıdır.
SİYAD’ın da bukonuda parlak bir geçmişi var.  bakanların, valilerin ve belediye başkanlarının
önünde az protesto yapılmadı. artık kara liste’deyiz!...kolay kolay
hiçbir kanal gecemizden canlı yayın yapamaz!...Bu gece de burnuma kokular geliyor...örneğin emek konusunda..sanırım sert bir protesto okunacak. bu olayı
bizler başlattık, ama gençler bizden daha radikal, daha inatçı ve ilkeli biçimde yürütüyor. helal olsun!.

Gülsen Tuncer...kadim dostum. ilkeli duruş ilkesine belki en uygun sanatçı katıldığı onca eylem... sunduğu onca sanatsal veya siyasal gece...yanıbaşında yer aldığı, Türkiye’nin ezilmişlerinden dış ülkelerdeki türk azınlıklara dek onca grup, onca örgüt, onca etkinlik...70’li yıllardan bugüne 300’ü

aşkın siyasal ve kitlesel gösterinin sanat yönetmenliği ve de sunuculuğu. ve ilk kez bu tarz
gösterilerde senaryolu akış, dia ve film gösterimi sayısız büyük rol  
Menderes Samancılar...gerçek bir insan, büyük bir sanatçı, alçak gönüllü bir toplum işçisi, her
zaman güvenilecek bir dost. Foto-romandan gelip 80 küsur film yapmak,
şiir kitabı çıkarmak, tiyatro sahnesine çıkmak, her toplumsal davaya gönüllü olarak katılmak, milletvekili adayı olmak...ve onca unutulmaz rol:  

 Emek Ödülü'nü vermeye  sahneye çıkan, Emek Sineması Mücadele Sözcüsü, tiyatrocu Defne Halman, “Tüm mücadelemize rağmen yıkılan kültür mirası Emek Sineması yerine yapılan AVM'nin içerisindeki yeni sinemanın adının Emek Sineması olarak belirlenmesini kabul etmiyoruz. Hiçbir şekilde Basın film gösterimlerine katılmıyacağız, SİYAD adına okunan bildirine yeni sinemada yapılacak etkinliklere dernek üyeleride  katılmayacaklardır.”dedi   "Emek Bizim, İstanbul Bizim" yazılı dövizi havaya kaldırdı. Salon hep birazdan slogana devam etti

48. SİYAD Türk Sineması Ödülleri;"Onur Ödülleri" Ahmet Soner, Menderes Samancılar, Gülsen Tuncer ve Hilmi Etikan
En iyi film: "Abluka"
Umut ödülü 'Ahmet Uluçay en iyi ilk film ödülü : "Nefesim Kesilene Kadar"
En iyi yönetim: Emin Alper "Abluka"
En iyi senaryo: Emin Alper "Abluka"
En iyi kadın oyuncu performansı: Esme Madra "Nefesim Kesilene Kadar"
En iyi erkek oyuncu performansı: Nadir Sarıbacak "Sarmaşık"
En iyi yardımcı kadın oyuncu performansı: Şebnem Hassanisoughi "Bulantı"
En iyi yardımcı erkek oyuncu performansı: Özgür Emre Yıldırım "Sarmaşık"
En iyi görüntü yönetimi: "Rüzgarın Hatıraları"
En iyi kurgu: "Abluka"
En iyi sanat yönetimi: "Çekmeceler"
En iyi müzik: "Çekmeköy Underground"
En iyi kısa film: "Salı"
En iyi belgesel: "Hasret"
En iyi yabancı film: "Mad Max: Fury Road"
Siyad Onur Ödülleri: "Gülşen Tuncer", "Menderes Samancılar"


yilmazparlar@yahoo.com



25 Ekim 2015 Pazar

Atilla Dorsay-Yeşilçam’dan 100 Portre-Efsaneler ve Renkler-Saint Benoît-La Galerie-Yılmaz Parlar



DUAYEN DORSAY VE YEŞİLÇAM YILDIZLARI

Başarının bir yolculuk olduğunu, bir varış noktası olmadığını bize sergilediği sinema bilgi ve genel kültürüyle örnekleyen Duayen, Yüzyılda bir gelen isimleden Türk ve dünya sinemasının usta eleştirmeni gazeteci-yazar Atilla Dorsay, Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi

 Charles Fries’in Yüksek Himayelerinde,
Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu
Muriel Domenach’ın Saint Türk sinemasının ünlü oyuncuların ve yönetmenlerin katılımıyla gerçekleşen 22 Ekim - 30 Kasım 2015 tarihleri arasında devam edecek olan Saint Benoît Lisesi "La Galerie" de "Efsaneler ve Renkler" adlı sergiyle sinemaseverleri Türk sinemasının geçmişten günümüze doğru da bir yolculuğa çıkartı.

Dünya sinemasını içinde taşıyan, önceleri sinemanın her olgusunu bilgi düşünce duygularını 60’a yakın kitaplarına aktaran duayen yazar Atilla Dorsay "Yeşilçam’dan 100 Portre" kitabının lansmanıyla  sergiyi bütünleştirdi.


Bezginlik duymadan fiziksel ve zihinsel enerjiyi tek bir sinema sevgisi noktasında odaklanan konsantrasyonunu sürekli dinamik uygulayan  yetenek, Başarısını tevazuyla bütünleştiren erdemli davranışlarıyla muhteşem ve ölümsüz bir kitap servetine bir yenisini ekledi.


Sabır ve özveriyle yapılan çalışmaların meyvesi olan bu kitapda  İki farklı anlatım izliyoruz.

Birincisi yönetmenler oyuncular akademisyenler hakkında dostluk ilişkileri, özellik kazanan çok kısa anılarıyla sinema geçmişi, yapıtları.  
İkincisi duayenenin objektifinde çok ifadeli çok zengin sinema geçmişini anlatan portre pozları.

Bu iki öğe vurgulanırken geçişlerde yaşanan bütünlük, düş gücünü hızlandırıyor. Konu edilen sinemacıların örgüsü birbirinden bağımsız olağanüstü bir performansla birbirinden benzersiz anlatım zenginliğiyle ve farklı formlara bürünerek adeta resital oluşturulmuş.  

Saint Benoit’a ait olan, zarif, şirin ancak sanatsal dev mekan salonda dev isim Atilla Dorsay’ın sergisinin dinamik açılışı çok güzide sanat dünyasının yerli yabancı sinemaseverleri ve sinemanın ünlü elit yıldızlar katılımının sıcak atmosferi hepimizi sarıp kucakladı.
Yaşanabilecek en üstün anıya vesile oldu.     .

Sinema kütüphanesi özeti denebilecek kadar bilgileri akademisyen değer taşıyan yazılara aktaran yazar, şimdi son olarak anı yakalamaya adamış foto ustası kadar sanatsal fotoğraf sanatcılıyla objektifinden ve kaleminden sayfalara aktardığı muhteşem yapıt yılların Yeşilçam kahramanlarını anmamızı sağlayan Yeşilçam’ın 100. yılına atıf  “Yeşilçam’dan 100 portre” kitabına imza attı.


Saint Benoit Lisesi'nde gerçekleşen etkinlikte konuşan Atilla Dorsay, " Fotoğrafçılığı hiçbir zaman ciddiye almadım. Yıllarca sadece arşiv oluşturabilmek için fotoğraf çektim. Baktım ki bu iş gerçekten zevkli ve keyifli bir iş, iyi bir makine edindim. Yakın bir tarihte, 2007'de bir dijital makine aldım ve o tarihten itibaren fotoğraflarım çok daha iyi olmaya başladı. Bu da hem benim onlara, hem de başkalarının fotoğraflara olan ilgisini artırdı" dedi.


Yenilerini de çekmek istediğini, beşinci kişisel sergisini açtığını, portre ve yakın plan fotoğraf çekmeyi çok sevdiğini sözlerine ekledi.  


Dorsay "Fotoğrafı sanat haline getirenlerden biri, yani bir 'Ara Güler' değilim ama insanların ruh hallerini, düşüncelerini fotoğraf yoluyla kavramaya yönelik bir tarzım var. Türkiye'de ve dışarıda festivalleri takip ettiğim için elime çok fırsat geçiyor. Mesela bu yıl Cannes'dan bir sürü Fransız sanatçısının fotoğraflarını getirmiştim ama üç tanesini sembolik olarak seçtik." Şeklinde tarzını belirledi.


Atilla Dorsay, serginin esas amacının Türk Sineması'nın 100. yılını anmak olduğunun söyleyerek Türk sanatçılarından Yeşilçam’ın  ağırlıkta olduğunu geçmiş kuşağa yer verdiğini modern sinemanın  burada çok fazla temsil edilmediğini açıkladı.


Dorsay “Albümde de yok zaten. İlk albüm geçmişe ait oldu. İkinci ciltte Yeşilçam'dan resimlerini çekip de buraya sığdıramadığım isimler yer alacak. Günümüzün sinemasından çok portrem var. Yenilerini de çekmek istiyorum" diyerek devamını olacağını belirtdi.


Ünlü oyuncu ve yönetmenlerin portrelerinin sergilendiği etkinliğe, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray,   Selda Alkor, Derviş Zaim, Filiz Akın, Reis Çelik, Nebahat Çehre, Füsun Demirel, Sevda Ferdağ, Lale Mansur, Hale Soygazi gibi isimler de katıldı.


Sergide  portreleri sergilenen  oyuncular ve yönetmenler;  Cem Yılmaz, Tarık Akan, Memduh Ün, Vedat Türkali, Aram Gülyüz, Fevzi Tuna, Erden Kıral, Engin Ayça, Tomris Giritlioğlu, Reis Çelik,  Derviş Zaim, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem, Ümit Ünal, Semih Kaplanoğlu, Kutluğ Ataman,  Fatih AkınHalit ve Gülper Refiğ, Lütfi Akad, Osman Sınav, Sezer Sezin, Çolpan İlhan, Suzan Avcı, Nilüfer Aydan, Sevda Ferdağ, Fatma Girik, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın Selda Alkor, Nebahat Çehre, Şerif Sezer, Gülsen Tuncer, Hale Soygazi, Lale Mansur, Serra Yılmaz, Füsun Demirel, Eşref Kolçak, Fikret Hakan , Ekrem Bora, Tuncel Kurtiz, Halit Akçatepe, Ediz Hun, Yılmaz Köksal, Halil Ergün, Rutkay Aziz, Meltem Cumbul, Kadir İnanır, İzzet Günay


yilmazparlar@yahoo.com