9 Mart 2022 Çarşamba

8 Mart Dünya Kadınlar Günü-Yılmaz Parlar

 

  • ANASAYFA EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM EMLAK OTOMOTİV
  • SAĞLIK GÜNCEL MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR SANAT

  • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 


    Dünyayı Kadınlar Kurtaracak

    Kadınlar Erkeklerden Daha mı Başarılı ? Her Başarılı Erkeğin Arkasında Bir Kadın Vardır - Bu İfade Ne Anlama Geliyor? 



    Bu ideal başarı öyküsünde sık sık kullanılan deyimi sebepli veya sebepsiz olarak parçalayalım ve kimin elinde "Hamuru" olduğunu ve gerçek heykeltıraşın kim olduğunu öğrenelim.

    Her Başarılı  Erkeğin Arkasında Güçlü Bir Kadın Vardır; 

    Her Başarılı Erkeğin Arkasında Güvenilir Bir Kadın Vardır; 

    Her Başarılı Erkeğin Arkasında  Sevgi Dolu Bir Kadın Vardır



    Ülke çapında önde gelen kadınlar, "Kadınlar Dünyayı Kurtaracak" temasıyla 8 mart “Dünya Kadınlar Günü” kapsamında 7 mart 2022 pazartesi günü Taksim Elite Prestige Hotelde “İş Dünyası” dergisi ve Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ortaklaşa kutlama düzenlediler.


    Düzenlenen zirvede Başarılı Kadınlarımız; işbirliği içinde, yaratıcılıklı, sezgili, güçlü, çığır açan ve bilgelik başarı hikayeleriyle dişil Dünya Gününü kutladılar.


    TOBB kadın Girişimciler Kurul Başkanı Nurten Öztürk, Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Başkanı Senur Biçer İş Dünyası Dergisi Genel yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın açılış konuşmaları sonrasında İş Dünyası Dergisi Genel yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın moderatörlüğünde ;Mimar tasarımcı, Noy Seramik Kurucusu Neslihan Deniz, Daikin Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Hülya Dinçer, MRESCO Türkiye Group CEO Olivoyağ Kurucusu Oya Zingal başarı hikayelerini anlatdılar.



    Gerçekleşen zirvede Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney, BDU Diplomatlar Birliği Başkanı Musa Karademir Başda olmak üzere, İş Dünyası, STK Başkanları ve Akademisyen erkeklerin Destek vermek için yoğunlukla katılmaları dikkat çekiciydi.

    Başarı Tuğlaları ve Refahın Diğer Yapı Malzemeleri


    İş kadınları, gücün kendilerine ait olabileceğinden ve olması gerektiğinden emindiler. Başarılı olmalarını sağlayan iç süreç. O kadar Kadınsı özellikleri göstermek için kullanılan dürüst başarı hikayeleri kadınların nasıl bir dünyası olduğunu ve dünyamızı daha iyi hale getirmeye nasıl devam ettiklerini gösterdiler.

    Toplumda erkeklerin en başarılı olabileceğine, kadınların ise sadece ortalama bir başarı elde ettiğine dair görüşler var. Ancak mevcut tüm klişeleri tamamen ortadan kaldıracak ve kim kimden başarılı olduğuna dair gerçek kanıtlar; Hayatta tek başına, daha güçlü cinsiyetin temsilcisi başarıya ulaşamaz. Başarılı bir adamın hayatında, uyarıcı sevilen birinin olduğu inancındayız.

    Bir eş, başlanan işin başarısına inanır ve erkeği tamamen manevi olarak desteklerse, pozitif enerji verirse güven kazandırır ve eşinin hedefe ulaşmasına daha fazla istek artar. Böylece başarılı bir erkeğin arkasında, hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunan bir kadın olduğu ortaya çıkar.

    Ancak kadınların erkeklerden daha başarılı olduğu, çünkü bir kadının başarısının değişmez yasaları, kadınların erkeklerden daha başarılı olmasının altında yatan başarılarını kendilerinin yarattığını gözlemliyoruz. 



    Kadın liderler daha iyi kararlar verir. 

    Daha iyi kararlar verdikleri için kadınların yönetim kurulu bulunması zorunludur. 

    Kadınlar büyük bir hızla küçük işletmeler yaratıyor ve bu da ekonomimizi büyütüyor. 

    Kadınlar iş kurmaya devam ederken, sırayla iş sağlıyor ve ekonomiyi iyileştiriyorlar.

     Kadınlar sadece çizgiden ibaret değildir. 



    Fertler ve toplumlar için hayat, bir düz çizgiden ibaret değildir. Zik-zakları, pürüzleri, yazı-kışı, hastalığı-sağlığı, gençliği-ihtiyarlığı vardır. Pek karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu sebeple fırsat elde iken yapılabileceklerle, Kadınlar Dünyayı Kurtarmaya Gelebilir. Çalışmaların gösterdiğine göre, kadınlar kârlarını aile ve topluma yeniden yatırma eğilimindeler. Kemikleşmiş erkek egoizmine rağmen evrim sürecinde üst sıralarda yer alan kadınlar dünyayı kurtaracak.

    İş Dünyası Dergisi Lansmanına Gelince ; 5. sayısı ile birlikde her biri birbirinden değerli yazıları olan dergi ansiklopedi gibi kütüphanede yer alması, zaman zaman tekrar hatırlama için okunacak niteliğe sahip. Derginin içeriğin büyük bölümü kadınlarımıza ayrılmış olmasıda ayrıca bir incelikle beraber teşvik edici tarafıylada kadın girişimciğe önemli bir katkı sağlıyor.


    Panel sonrası başarılı kadınlarımıza plaketler takdim edildi. Başarı plaketleri alan Kadınlarımıza Kaligrafi sanatcısı Fatma Geyik isimlerini yazdığı kaligraflı tabloları hediye etdi. Ayrıca İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’a sürpriz yaparak tablo takdim etdi. Toplu aile fotograf çekimiyle zirve son buldu.


    yilmazparlar@yahoo.com


    14 Ekim 2021 Perşembe

    Walton Hotels Pera-Yılmaz Parlar

     

  • ANASAYFA EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM EMLAK OTOMOTİV
  • SAĞLIK GÜNCEL MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR SANAT

  • Otel Odalarında Türk Hamamı

    İstanbul’un en turistik semtlerinde Hotelleri bulunan Walton zincir hotellerden, yabancıların gözde yeri Pera’da, Walton Hotels Pera rezidans tarzında hizmet veriyor. Tüm odalar süit, modern mutfaklı, Türk hamam banyolu.

      


    Geleneksel konaklama hizmetlerini otantik kültürel özelliklerle birleştirerek turistlere günlük yaşamlarına, Türk misafirperver özelliklerini yansıtarak katdıda bulunan Walton Zincir Hotelleri sahiplerinden MK Travel sayahat acenta sahibi engin turizm bilgi ve tecrübeleri olan Muammer Kaya ile Walton Hotels Pera'yı gezdik.



    Eski Türk Geleneksel Yatakların tarzını modern yansıtmayla, konforu sunan süit odaları, konaklayan misafirlere bavulsuz yaşamı sunuyor.

    Odalarda jakuzili banyo haricinde Osmanlı İmparatorluğu'nun görkeminden kaynaklanan sonsuz zevke hitap eden gelin hamamı, sünnet hamamı, bayram hamamı, doğum hamamı, kır hamamı, damat, asker hamamı gibi eski geleneklerden beslenen, Türk hamamın oluşu kültürümüzü araştırma fırsatı ve ilhamı verecek olması çok takdir etdiğimiz taraf oldu. 



    Ayrıca tarihi eski binalar için kullanım alanları bularak kültürel varlıkları daha iyi korumak ve rehabilite etmek gibi misyonları olan Walton Hotels Pera’yı yanlamasına genişletmekteler. Böylece özgün mimari ve tarihi dokusu olan bakımsız tarihi eski binalar yeni vücut bularak turizm hizmetine dahil edilmektedir.



    Suit odalı rezidans tarzında konaklamanın ayrıcalıklarını sunduğu hotel niteliklerini taşıyan, pek çok yerli ve yabancı misafirler tarafından tercih edilen, konforun, huzurun bulunduğu Walton Hotels Pera’ın bir de sanat galerisi mevcut. Atölye tarzında hizmet veriyor. Aynı zamanda çok sanatcının eserlerine ev sahipliği yapıyor. 



    Walton hotels Pera’ da yaşamanın altın kuralı, evinizde gibi hissetmeniz. Elbetde 7/24 saat Hotel hizmetini alarak.

    yilmazparlar@yahoo.com 

    6 Ekim 2021 Çarşamba

    Türk Kanser Derneği Meme Kanseri Erken teşhis-Yılmaz parlar Haberi

      

  • ANASAYFA EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM EMLAK OTOMOTİV
  • SAĞLIK GÜNCEL MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR SANAT

  • MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ


    Meme Kanserinde Erken Teşhis Anahtardır. Hayat Kurtarır


    Her sekiz kadından birini etkileyen, kadınlarda en çok teşhis edilen ikinci kanser, meme kanserinde; Erken teşhisi için tarama muayenelerinin amacı, meme anormalliklerini mümkün olduğunca erken tespit etmektir. Meme kanseri erken bulunursa, daha fazla tedavi seçeneği var.  Hayatta kalma şansı daha yüksek. Dünyada meme kanseri erken evrede tespit edilen kadınların ilk beş yılda hayatta kalma oranı yüzde 93 veya daha yüksek.

    Yönetim Kurul başkanlığını Burak Duruman’ın yaptığı Türk Kanser Derneği 05 Ekim 2021 Salı günü Şişhane Merkez binasında yaptığı basın toplantısı düzenledi. 

    Meme Kanserine Dur Diyoruz başlıklı basın toplantısına başkan Burak Duruman, Medikal Onkolog Uzm. Dr. Esat Namal, Genel Cerrah Zeynep Civelek Çaynak, ses sanatcısı Betül Demir, Davranış Bilimleri Uzmanı Aşkım Kapışmak, İş İnsanı Revna Demirören katıldı.

    Kanser Dernek Başkanı Burak Duruman yaptığı açıklamada; Her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski olduğunu, 2020 yılında yaklaşık 2.3 milyon yeni meme kanseri vakası ile meme kanseri, akciğer kanserini geçerek dünya genelinde en yaygın tanı konulan kanser olduğunu söyledi.

    Verdiği rakamsal rakamlara göre yeni vakaların %11.7’sini kapsadığını, yaşam kaybına neden olan kanserlerde meme kanseri %6.9 ile (685.000  yaşam kaybı) 5. Sırada olduğunu ifade etdi.

    Kanserde, özellikle meme kanserinde erken teşhisin hayati önemi kanıtlanmış bir gerçektir



    Burak Duruman “ En çok görülen kanser türü olmasına rağmen kansere bağlı yaşam kaybında 5. Sırada olması bizlere taramaların önemini göstermektedir. Düzenli yaptırılan taramalar sayesindememe kanseri en erken evrede tespit edilebilmekte ve tamamen tedavi edilebilmektedir diyebiliriz.

    Fakat ne yazık ki 2020 yılında ülkemizi de etkisi altına alan koronovirüs salgını sebebi ile vatandaşlarımızın taramalarını yaptırmayı ihmal ettiğini görüyoruz.” Dedi. Duruman

    Erken teşhis için kadınlarımızın taramalarını ihmal etmemelerini Türk Kanser Derneği olarak pandemi sebebi ile taramalarını ihmal eden vatandaşlarımızı Ücretsiz taramalarına yönlendirebilmek, erken teşhisin hayati önemini anlatıp kanserde farkındalık yaratabilmek için Ücretsiz Kanser Taraması Hizmet Araçları projesini hayata geçirdiklerinin altını çizdi

    Duruman “Türkiye genelinde İllerimize bağlı ilçe belediyeler ile iş birliği yaparak araçlarımız ile haklımızla buluşuyor ve kayıtlarını alıyoruz. Sağlık ekiplerimiz tarafından kaydı alınan vatandaşlarımızı bulunduğu ildeki en yakın anlaşmalı olan özel hastanelere taramaları için gönderiyoruz ve bu taramaları halkımız Ücretsiz olarak bu hastanelerde yaptırabiliyorlar.” Şeklinde projelerini açıkladı.



    Genel Cerrah Zeynep Civelek Çaynak, 40 yaşından itibaren her yıl mamografi taraması yaptırmaların önemine dikkat çekdi. İnsanların mamogramların önemini bilmesi gerektiğini vurguladı,

    Medikal Onkolog Uzm. Dr. Esat Namal Düzenli olarak kontrolların yapılmasını  Kanserin erken teşhis edilmesiyle hayatı kurtarabilir olmasını bir kere daha hatırlatdı.

    Kanser derneğibe destek veren Revna Demirören  “Kadınlarımızdan taramalarını ihmal etmemelerini, üyesi olduğum Türk Kanser Derneği’nin sunmuş olduğu ücretsiz taramalardan yararlanmalarını rica ediyorum. Her zaman vatandaşlarımızın yanında olan Türk Kanser Derneği’ne teşekkür ediyorum”  dedi

    Ses sanatcısı Betül Demir Doğru bilgilendirme çok önemli olduğundan Doğru bilgilendirme yapan Türk Kanser Derneğinin destekcisi olacağını söyledi.   Davranış Bilimleri Uzmanı Aşkım Kapışmak yine kadınlarımızın taramaların yaptırmalarını erken teşhisin çok önemli olduğunu tekrarladı.

    yilmazparlar@yahoo.com


    29 Kasım 2020 Pazar

    Yemediğini Yedirme

     

  • ANASAYFA EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM EMLAK OTOMOTİV
  • SAĞLIK GÜNCEL MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR SANAT

  •  Yemediğini Yedirme

    Ekonomi Gazeteciler Derneği, Güvenilir Ürün Platformu, Yapder ve pek çok Dernek Başkanı Celal Toprak Güvenilir Ürün Platformunda moderatörlük görevi üstlendiği panelde, gıda sektörüne, gıda üreticilerine sağlıklı olması gereken  ürünlere atıf yaparak “Yemediğini-Yedirme” Ailenin kendinin yemediği gıda ürünü tüketiciye yedirme” dedi.

    CNR Fuar merkezinde 25-28 Kasım 2020 tarihlerinde düzenlenen Gıda -İçecek Ürünleri ve Ambalaj Fuarında, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesinde Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) tarafından gerçekleştirilen “Pandemide Markalaşma ve Pazarlama Stratejileri” panelinde, Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak moderatör, Ceylanpınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ceylan, Dinçer Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer, Seydioğlu Genel Müdürü Mehmet Göksu Panelist olarak yer aldılar.

    Herzamanki gibi Celal Toprak’ın hiperaktif moderatörük yaptığı fevkalade akıcı geçen ve ilgi odağı olan panelde kırık gıda sistemine olan güveni yeniden inşa etmenin ilk adımları olarak gıda endüstrisine düşen konular açıklandı.  

    Daha şeffaf bir tedarik zincirine acil ihtiyaç olduğu kabul edilen ürünleri tüketen günümüzün bağlantılı müşterisi, raflardaki ürünlerle ilgili her şeyi öğrenebilmeyi bekliyor - içinde ne var, nerede üretiliyor ? ve diyetleriyle ilgili bilinçli seçimler yapmalarına nasıl yardımcı oluyor? Ürünlerindeki bileşenler nereden geliyor? 

    Tüketiciler, yiyeceklerinin nasıl üretildiğini ve bunun insanlar ve çevre üzerindeki etkisini bilme hakkına sahiptir. Yiyeceklerimizdeki birçok içerik dünyanın en fakir ve en gıda güvencesi olmayan insanları tarafından yetiştirilmektedir. Karşılaştığımız en acımasız ironilerden biridir.

    Övgüyü hak eden şirketler içeriklerinin hangi koşullar altında üretildiğini bilmiyorlarsa nasıl anlamlı politikalar oluşturabilirler? Tüketici, şirketlerin bileşenlerini nereden temin ettiğini bilmiyorsa, o zaman şirketleri taahhütlerinden sorumlu tutabilir miyiz?

    Gıda üreticileri, bilme ve gösterme konusunda daha proaktif hale gelmelidir.  Hükümetlerin gıda şirketlerinden sağlam çevresel, sosyal ve yönetişim açıklamaları talep etmesi gerekir ve yatırımcılar bu bilgilere göre hareket etmelidir.   

    Panelde konuşmacıların ifade etdikleri gibi; Sürdürülebilirlik başarılı bir marka oluşturmak, kurumsal sosyal sorumluluk bir halkla ilişkiler aracından daha da fazlasıdır. Günümüz tüketicileri, marka stratejisi için vazgeçilmez kılan sürdürülebilir iş uygulamalarına sahip şirketler arıyor.



    Artık şirketlerin yüksek kaliteli ürünler üretmesi veya satması yeterli değil. Günümüz markaları, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme çabalarıyla giderek daha fazla ölçülüyor. İnsanların sosyal ve çevresel değişim kurumsal sosyal sorumluluğu temel iş stratejilerinin bir parçası yapan şirketlerin, bu tür planları olmayan kuruluşlara göre daha fazla alanda daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor. 

    İnsanları ve toplulukları olumlu etkilemenin yanı sıra, bu girişimler doğrudan marka farklılaşması, müşteri sadakati ve çalışan bağlılığı ile ilişkilendiriliyor. Şirketlere Dünyayı etkisi altına alan Pandemi sürecini yaşadığımız ekonomik kriz durumunda, şüphe duyan çalışanların önemli sorunlara katkıda bulunmalarına yardımcı olan bir şirkete daha sadık kalacaklarını işletmeyi olumlu sosyal etki için bir güç olarak görüyor.


    Panelde misyon ve amaçlarını sürdürülebilir değerlerle bütünleştiren ve çevresel ve sosyal hedefleri işleriyle bağlantılı şekillerde destekleyen, markalaşan sürdürülebilir ürünlerini ve uygulamalarını başarılı bir şekilde anlatan geçmişi 50-60 yıla dayanan panelistlerin firmaları potansiyel bir pazardan pay almaya hak etdikleri gibi, tedarikçilerindeki ve üreticilerindeki çalışma koşulları konusunda şeffaf olmalarını ve küresel tedarik zinciri ağlarında çalışma koşullarında, çevre sağlığı ve güvenliğinde insan hakları uyumluluğunu dile getirdiler. 

    İtibar ölçümlerine uygun marka itibarlarını şekillendirebilecek tüm faktörlerin olmazsa olmaz koşulları anlatan panelistler.   tüketicilerin, benzersiz beslenme ve kişisel sağlık hedeflerine daha agresif bir şekilde ulaşmalarına yardımcı olacak özelleştirilebilir yiyecekler, içecekler ve diyet çözümleri aradıkların bilincinde olduklarını bu şekilde varlık gösterdiklerini vurguladılar.



    Moderatör Celal Toprak sağlıksız yiyecek ve içecek ürünlerinin satış ve pazarlamasının hangi koşullar altında sorumsuz olduğunu ahlak kavramından yola çıkarak, firmaların hem piyasa hem de piyasa dışı çevrelerde insanların özerkliğine saygı gösterme ve zarar vermeme ilkesine bağlı kalma görevleri olduğunu savundu 

    Gayretli çalışmaları sonucunda oluşturulan panelde Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) yönetim kurul üyesi Elif Aşlamacı Gıda ürünün önemine dikkat çekerek sağlıklı ürün için derneklerinin çalışma misyonunu vurguladı.

    Gerçekdende kanımızca Koronavirüsün katlanarak yayılması, markaların pazarlama stratejilerini neredeyse tamamen hareket halindeyken değiştirmek zorunda kalmasına neden olması, markaların bu salgının ortasında benimsemesi gereken yaratıcı pazarlama stratejisine ihtiyaç duyulmasıdır.



    COVID-19 salgının, dünyaya yayılmasını kontrol etmek ve eğriyi düzleştirmek için daha katı önlemler almaya zorladı. Bu tür sıkıntılı zamanlarda, markaların hedef kitleleri ile ilettikleri anlatının mantıklı olmasını sağlama sorumluluğu vardır ve bu da pazarlamacılar için zorluk teşkil etmektedir. Pazarlama kampanyalarını değiştirmek ve pazarlamaya tamamen yeni bir yaklaşım benimsemek zorundalar. Markaların empati kurması gerekse de küresel krize karşı tarafsız bir duruş sergilemeleri gerekiyor.

    Hedef kitleleri üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak doğru mesajı yaymak markaların sosyal sorumluluğudur. Birçok marka bunu sosyal mesafeyi ve diğer güvenlik önlemlerini teşvik eden iyi düşünülmüş kampanyalar yoluyla ve diğerleri bağışlar sunarak gerçekleştirdi. Etkileşimi Artırmak için Sosyal Medyayı Kullandı. Ruh sağlığına öncelik veren mesajı yaymak için Influencer pazarlamayı kullanarak sağlık korumasına destek verdi.

    COVID-19 için pazarlama kampanyaları ve mesajlar hazırlarken, satışlarını sürdürmek, hedef kitleye değer katmak çok önemli. COVID-19 Pandemi, "dijitale geçme" hızımızı hızlandırdı ve birçok çevrimiçi sektöre yeni bir güç verdi. 

    Daha önce  Zoom'a hiç bu kadar bağımlı olmamıştık, bu da dijital pazarlamacılar olarak teknolojiye olan bu yeni güveni kendi yararımıza kullanan kararlar almak istediğimiz anlamına geliyor. Pazarlama planı içinde yeni stratejileri gerektiriyor.

    Panel katılımcıların soru ve katkılarından sonra destek verenlere sertifika verilerek devam etdi. Toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.


    yilmazparlar@yahoo.com

    Turizm Ekonomisinin Geleceği

      

  • ANASAYFA EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM EMLAK OTOMOTİV
  • SAĞLIK GÜNCEL MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR SANAT

  • Turizm Ekonomisinin Geleceği

    Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı SKAL İstanbul Kulübü, Turizm Ekonomisinin Geleceğini masaya yatırdı.



    Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuk olduğu SKAL İstanbul Kulübün Kasım ayı toplantısında, Türkiye ekonomisinin yanı sıra salgının ve bölgedeki gelişmelerin turizm sektörüne etkileri değerlendirildi.

    Pandemi geleceğe hızlı ilerlememize neden oldu.Pandemi sürecinde, birçok endüstri etkilenmiş olsa da, seyahat ve turizm endüstrisi özellikle ağır darbe aldı.Uluslararası uzun mesafeli yolculuklar neredeyse tamamen bitme noktasına geldi. Dünya çapında turizm ekonomisinin çöküşü otelleri, restoranları, otobüs işletmecilerini ve araba kiralama şirketlerini iflas ettirdi  Seyahat ve karantina kısıtlamaları, dar bütçeler ve enfeksiyon korkusuyla birleştiğinde turizmi önemli ölçüde azalttı. 

    2020'nin sonunda 1,2 trilyon dolara varan gelir kaybı bekleniliyor. Ek olarak, tahminen 100 milyon insanı işsiz bıraktı. 25 milyon havacılık işi risk altında. 

    Bu, birçok endüstri uzmanını, çalışanı ve gezgini, gelecekte turizm açısından neler getireceği konusunda kararsız bıraktı. 

    Uzun vadede seyahatin çehresini değiştirebilecek temel seyahat teknolojisi eğilimlerini araştırılıyor

    Pandeminin ne zaman biteceği henüz belli değil, ancak birçok hükümet ulusal ekonomilere sağlığı geri getirmeye çalışıyor.

    Seyahatle ilgili belirsizlik ve korkuyla, turizm ve iş seyahatlerinin ne kadar çabuk iyileşeceğini, yine de uçup uçmayacağımızı ve yeni sağlık güvenliği önlemleri alındığında seyahat deneyiminin nasıl görüneceğini kimse bilmiyor… 

    Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm paydaşlarını ve sektörün önemli isimlerini bir araya getiren SKAL İstanbul Kulübü, Kasım ayı toplantısı için bir araya geldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuşmacı olarak konuk edildiği toplantıda, Kovid-19 salgınıyla birlikte hem Türkiye ekonomisi hem de turizm sektörü değerlendirildi.

    Kovid-19 sorunlu bir dünya ekonomisinin üstüne geldi

     Dünya ekonomisi açısından bakıldığında salgının; dengeleri iyi oturmuş, sorunları olmayan bir dünya ekonomisinin değil, dengesizliklerin birikmiş olduğu bir dünya ekonomisinin üzerine geldiğini belirten Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, salgın sonrası dönem için belirsizliğin hakim olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisine değinen Prof. Dr. Akat, “Türkiye; petrol, doğalgaz, maden vs. gibi doğal kaynakları yetersiz bir ülke ve bütün bunları dışarıdan almak zorundayız. Kısıtlı doğal kaynaklara sahip ülkeler bu kaynaklara ulaşabilmek için imalat ve ihracata önem vermeli, ekonomilerini bu anlamda güçlü kılmalıdır.” dedi. Prof. Dr. Akat ayrıca Türk müteşebbislerinin zorlu süreçler için daima hazırlıklı olduklarını ve bu sürecin de atlatılacağını sözlerine ekledi.

     Turizm sektörü salgın sonrası toparlanacaktır

    Turizm açısından Türkiye’yi değerlendiren Prof. Dr. Akat, “Ülkemizin, sahip olduğu doğal ve tarihi güzellikleri sayesinde doğal kaynağı turizmdir.” dedi.  Salgından olumsuz anlamda en çok etkilenen sektörlerin başında turizmin geldiğini belirten Prof. Dr. Akat, “Turizmin ekonomik açıdan geleceğini öngörmek Kovid-19’un seyrine bağlı olacak. Biz ekonomistler için bir şey söylemek zor. Uzun süreli karantina süreci nedeniyle insanların seyahat etmeye özlem duyduklarını düşünüyorum. Bu nedenle salgın sonrası dönemde, insanlar tekrar seyahat yapmak isteyeceklerdir.” dedi. 2021  için öngörüde bulunmanın zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akat, 2021 yazının ikinci yarısı ve sonbaharda Türkiye turizminde ciddi bir canlanma söz konusu olabileceğini ekledi.



    Anlamlı hediye

    SKAL İstanbul Başkanı Ayşe Önen, toplantıya katılım sağlayan herkese teşekkür ederek Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’a, Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan bağışı sertifikasını takdim etti.

    Seyahatteki çöküş uzun vadeli değişiklikler getirecek. 

    Kanımızca, kitlesel işsizliğin işgücü piyasalarında silinmez izler bırakması gibi, mevcut küresel seyahat çöküşü hem iş hem de eğlence için uluslararası hareket modellerinde uzun vadeli değişiklikler getirecektir. Güçlü salgın kayıtları olan ülkeler, bunları turizm pazarlama stratejileri olarak kullanacaktır.  

    Sağlık turizmi, İnsanlar daha sağlık odaklı hale geldikçe, pek çoğunun sağlık, restorasyon ve iyileştirici tatiller aramaları bekleniyor. Yoga inzivaları, spa uygulamaları ve diğer sağlık yanlısı aktiviteler özellikle turistler için çekici olmalıdır. 

    Miras ve kültür turizmi, Yakındaki yerlerle sınırlı olduğunda, miras ve kültürel deneyimler ön plana çıkabilir. Bu, müzelerin, restoranların, tarih turlarının ve diğer yerel sitelerin ilgisinin artması anlamına gelir.

    Açık hava turizmi, Aşı olmadan sosyal mesafe ve izolasyon temel COVID-19 önleme yöntemi olmaya devam ediyor. Buda, kamp, ​​yürüyüş veya su sporları gibi açık hava tatillerinde artışa neden olabilir.

    Aile ve arkadaş turizmi, Kilitlemelerin uygulandığı, ailelerin ve arkadaşların ayrı tutulduğu yerlerde, günübirlik gezilere odaklanan turizm paketleri, hafta boyu süren gezilerden çok artış görebilir.  

    Uzak veya tenha yerler, Uzak yerler her zaman belirli turistler arasında popüler olsa da, bu tatil seçenekleri koronavirüs sonrası daha fazla ilgi göreceği muhakkak. 

    Küçük gruplara odaklanma, İster sınırlı odaları olan (oda kahvaltı gibi) konaklamalar, ister özel tur grupları olsun, COVID sonrası dünyada turizm küçük başlıyacakdır.

    Uluslararası turizmin kontrollü kabulü, Virüs korkusu azaldığında, şirketler ve hükümetler uluslararası turistleri geri çekmek için rekabet etmeye başlayacaklar.

    Turizm Teknolojileri Trendleri COVID-19 Sonrası, Ülkeler geçişi daha sorunsuz hale getirmek için teknoloji geliştirmeye ve entegre etmeye çalışıyor. 

    Temassız teknoloji, Paylaşılan temas noktalarının ve yüz yüze etkileşimlerin azaltılması yolları arınılıyor. 

    Sayı biyometri kullanımını düşünülmektedir, Biyometri temassız parmak izi, iris taraması veya yüz tanımayı içerebilir. Diğer seçenekler arasında hareket kontrolleri, belge tarama veya sesli komutlar dahil olmak üzere temassız girişler araştırılıyor.

    Gelişmiş temizlik teknolojileri, Temizlik ve sanitasyon, hem seyahat sağlayıcıları hem de müşteriler için başka bir ana odak noktasıdır. Sterilizasyonu daha etkili hale getirmeye yardımcı olmak için ultraviyole ışık teknolojilerin kullanımı.

    Tüm vücut dezenfeksiyon kabinleri, yüksek temas yüzeylerinde antimikrobiyal kaplamalar ve temizlik robotların kullanımı. Uygulaması çok az olan kabinlerde bir kişiyi ve giysilerini 40 saniyede dezenfekte edebilen ve patojenleri öldürmek için tasarlanmış fotokatalizörler veya nano iğne teknolojisin kullanılımını yaygınlaştırmak.

    Otomatikleştirilmiş süreçler, Birçok sağlayıcının gelir hedeflerini veya giderlerini karşılamada güçlük çekmesiyle, şirketlerin müşterilere yardımcı olacak daha az personeli olması muhtemeldir. Bunu aşmak için, otomasyonun dahil edilmesi olası bir çözümdür. Başka bir seçenek de, Bilinen Gezgin Dijital Kimliği  

    Akıllı kapıdan kapıya ulaşım, Popülaritesinde artması beklenen bir diğer trend de kapıdan kapıya taşımacılık hizmetleridir. 

    Ancak, bu toparlanmayı sağlamak için sektör sıkı bütçelerle çalışmak zorunda kalacak. Ancak yeni süreçlere ve teknolojilere yatırım yapmaya ve değişen ihtiyaç ve gereksinimlere karşı esnek olmaya istekli olacak. Bunu yapabileceklerini varsayarsak, COVID-19 sonrası dünyaya ve onun yeni normaline etkili bir şekilde adapte olacak şekilde donatılmalıdırlar. 

    yilmazparlar@yahoo.com 

     

    21 Kasım 2020 Cumartesi

    Çöpsüz Sokaklar


  • ANASAYFA EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM EMLAK OTOMOTİV
  • SAĞLIK GÜNCEL MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR SANAT
  • Çöpsüz Sokaklar

    Çevre Dostu Yunuslar

    Avrupa Ekonomi Senatörü ve Alipour Group GmbH Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour, Türkiye’deki yatırımların yanı sıra sosyal sorumluluk bilinciyle Çevre Dostu Yunuslar Derneğini kurarak “Çöpsüz Sokaklar” sloganıyla, çevrenin temiz tutulması konusunda çocukların eğitilmesine destek olmaktadır.



    Dernek faliyetlerin başında farkındalık yaratarak çocuklarda çevre bilincinin oluşması, özellikle eğitici yeni yazılım oyunları gelmektedir. Çocuklar üzerinden Büyüklere mesaj olacak bu asil hizmetin, bir yabancı tarafından, Türkiye Sokakların temiz olma arzusunu büyük takdir ve hayranlıkla karşıladık ve Alipour Group GmbH Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour’u ofislerinde ziyaret etdik.

     Avrupa Ekonomi Senatörü ve Alipour Group GmbH Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour ile yaptığımız söyleşide; Türkiye’deki yatırımlarını hızlandırdığını, Teknoloji, yazılım, ilaç ve yeni Ar-Ge ürünlerine dayalı farklı şirketlerden oluşan Almanya merkezli Alipour Group’un 30 yıllık geçmişi olduğunu öğrendik.

    Faliyetlerini sorduğumuzda; Son 3 yıldır Türkiye’de ticari faaliyetlerini sürdürmeye başladığını, özellikle Ar-Ge’ye dayalı yeni nesil teknolojik ürünlerin Türkiye’de üretilmesi ve ihracatı için çalıştıklarını dile getirdi.  

    Geliştirdiği ürünler arasında, nano teknoloji içeren underbold isimli sertleştirilmiş ve ekolojik yol kaplama malzemesi ile KOBİ’lerin kendi enerjilerini üretmeye destek olacak, yeni nesil rüzgar gülü konusunda bilgiler verdi.

    Rüzgar gülü, Almanya ve İsviçre’den transfer edilen teknoloji ile üretim yapacak, ayrıca atıkların kompost hale getirilmesiyle elde edilen yüksek katma değerli ürün de Türkiye’de üretilerek, dünyaya satılacak, olması yüzümüzü güldürdü.

    Tüm yatırımlarını Türkiye’de yapma kararı alan Alipour Group “3 yılı aşan araştırma-geliştirme çalışmalarımızla elde edilen ve patentli ürünlerin tamamı Türkiye’de üretilecek.” Diyen Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour, Halen probiyotik özellikler içeren, bakteri ve virüs bulaşmasını önleyici “dezenfektan kabini” ve yine özel tasarımlı, virüs ve bakteri öldürücü “hava temizleme cihazı” üretimi için yatırımlarını hızlandıracağı bilgisini paylaştı.



    Türkiye’de farklı şirketler kurduklarını ve patent ve marka tescilleri bulunan ürünleri, Türkiye’de üreteceklerini açıkladı. Alipour, “Türkiye’nin son 20 yılda alt yapısı çok gelişti. Türkiye güçlü bir ülke. Amacımız ürettiğimiz bütün ürünleri dünyaya satmak.” Dedi.

    Avrupa Ekonomi Senatosu hakkındaki sorumuza; Avrupa Ekonomi Senatosu (European Economic Senate-EES)’in Yönetim Merkezi Münih’de olduğu söyledi.

    “Genel Başkan Dr. Ingo Friedrich. (Dr. Ingo Friedrich, 1979-2009 arasında tam otuz yıl Avrupa Parlamentosu’nda senatörlük yaptı. 2007-2014 döneminde de Parlamento Başkan Yardımcılığı’nı yürütdü.) Avrupa Parlamentosu’nda 49 Senatör var. Avrupa Konseyi’nin 2014-2019 döneminde Başkanı olan, Jean-Claude Juncker’de seçkin üyeler arasında 

    Almanya, Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti gibi farklı ülkelerin, Avrupa Parlamentosu’na seçilmiş üyeleri de üyeler arasında. 

    Microsoft Almanya, Audi, Almanya Telekom, UBS Almanya, Deutsche Bank gibi dünya çapında şirketlerin başkan ve CEO’ları da Avrupa Ekonomi Senatosu’nun üyeleri” gibi bilgler aldık.


    yilmazparlar@yahoo.com